11 Aralık 2013 Çarşamba
Kelimeler Vakti
Yazmak doluyum. Rüyalarımda cümleler uçuşuyor, kelimeleri sayıklıyor parmaklarım. Dinlediğim ezgiler sayfa sayfa sihirli kitaba yazılıyor, heceler birleşip ıslanıyorum yüreğimin yağmurunda,
ben, yazmak doluyum. İncecik, incecik saplanıyor elime kalemin suskunluğu, acısını hissetmeden, sabırla kelimelerin vaktini bekliyorum.
Sakladım sonbaharın yaprak dökümünü, güneş sıcaklığının son kırıntılarını, kumsala teslim olan denizin nefesini, ilk kar tanelerini, Aşk'ın her dokunuşunu, sarıldığım, öptüğüm, ağladığım,
gülümsediğim her an'ın yeniden farkına varmayı, kendimi asla unutmamayı dileyip, sakladım.
Kaç kez gözkapaklarımı kapatıp gölgelerin liladan mora dönüşmesini beklerken uyuyakaldım. Gün gecenin kapısını çalmadan uyanmak için düşlerime koşup, sabahın cılız ışığını sersem, uykulu
sevinçle karşıladım, kaç kez. Elimi başımın altına dayayıp cümlelerimin çağlamasını dinlerken onları zamanından önce biriktiremeyeceğimi anladım. Anladım ki huzursuzluğumun sebebi
yazılmayan kelimeler değil, sabırsızlığım. Çünkü yazmak doluyum...
Sazın titrek tınısı, yasemin kokulu meltem esintisi, gün batımı, zamanın es vermiş halinde Aşk; her birinde ben varım. Gözlerimde kalan o tek gerçek hissin bakışı, yüreğimin duvarlarına asılı
kaderin yazısı, ben, sen ile varım. Cümleler, kelimeler, gündüzlerimiz, gecelerimiz, saliselerimizi unutturmayan...
eylül
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder