Mısraların benzersiz notalara dökülmesi, nefesini tutup, çağlayan yüreğinin muhteşem berraklığına atlamak ve sonsuzlukta uyanmaktır Aşk. Aşk, cennettin önizlemesidir...
Ne kadar basitleştirilse de bu insan hali, her ne kadar çirkinleştirilmek istense, daima bir umut saklı kalır, Aşk'a dair...
Çiçek, böcek meselesi deyip, tüm kapıları kapatsa da insanı ele geçiren Hayat, hep bir kıvılcım çakar derinde, bir utku hasretiyle yanan kalpte.
Sevgiler yetmez oldu kimseye, ne yazık, bedeli üstüne yazıldı; elini satırdan çekmeden bir düşün bakalım, öyle değil mi?..
Sevmek çok kolay oldu, yenildi, içildi, giyildi... Bir düşün, sonra Aşk'ı sor kendine...
eylül
Şimdiki aşklar nasıl ben de anlamıyorum...hele alt katımda oturan genç bir kız var, her seferinde aşık oldum, çok seviyorum der, üç ay sonra biter, üç gün sonra bir başkasına aşık olurdu:)))elinize sağlık bu arada güzel bir yazıydı..var ya en hakiki aşk bence evlat aşkı...az önce bahçemdeki Kuzgun isimli anne kediye yiyecek veriyordum, asla yemiyor ağzına alıp evlatlarına taşıyor...aylardır, üç yavrusu var...kendi yemez onlara taşır verdiğim yiyecekleri..insan olması gerekmez o bir canlı ve evlatlarına olan aşkı müthiş..sevgiler
YanıtlaSil