"Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti, dönen yok seferiden..."
Yahya Kemal Beyatlı'nın Sessiz Gemi şiirinden alıntı yaptığım bu mısralar bu kez kaybedilenleri değil, kaybedenleri düşündürdü bana. Kaybeden yerinden memnun mu?.. Karşı penceredeki hayatı merak eder, içine girmek ister. Diğer masaya konan tabaktaki yemek ona daha leziz görünür. Yüzüne hissiz ve yalancı bir maske yapışır, adeta teninden bir parçaymışçasına gibi. Gülümsemeler üstüne üstüne yağır, kıvranır tarifsiz acılar ile, anlam veremez... Gizlenir, iyice saklanır kendine hazırladığı kafeste, herşeyin ve herkesin ortasında oysa: kendi hayatının arenasında. Kaybeden olmak hiç kolay değil ve ne yazıktır ki çok kolaydır. Burada bir çoğu memnun değil yerinden...
Kimbilir, belki de her zaman farkında olmuyor insan, kayıplarının... Ya da farkında olmamayı seçiyor, istemsiz veya telaş ederek. Bence sıkı bir olaydır durup kendine -şöyle böyle değil -derinden bir bakmak. Hoşa gitsin veya gitmesin, yüzleşeceklerine rağmen içine içine bakmak hiç kolay olmamalı. Bana göre öyle. İnsan ruhuna iyi bakmalı, kendine iyi davranmalı ve ona iyi gelecek tek şey Aşk, gerçek Aşk. Ne kadar uzak tutulursa tutulsun, ne kadar ulaşılmaz olduğu inanılırsa inanılsın o insanı terk etmez, gitmez. Zamanı, koşulları, yeri yok, Aşk her yerde. Şu Hayat hengamesinde yer kapma koşuşturmasında, birbiri ile yarışan, birbirileri ile çatışan insanlar bir an için olsun herşeyi unutup yüreklerine bakabilseler o muhteşem ışığı görebilme ihtimalleri var. O ihtimal gerçek olduğunda tünelin karanlık ucundan ışığa doğru bir yolculuk başlar. İhtimali ıskalamak mı? Kaybeden olmak demek. Kendini bulamamak.
Hüzün yüklü, belli ki şairin kalemine çaresizliğin konduğu bir anda yazılmış bu şiiri okuyorum. Bir yerde birileri aynı şarkıyı dinliyor olabilir, kimbilir. Bu gemide herkes için bir yer ayrılmış, bir yolun sonunda başlayan bir başka yolculuk bu. Ne ayrılık var ne de son... Eğer Aşk ile buluştuysa kalpler bu gemi Sonsuzluğa yol alır.
eylül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder